[ Home ] [ Up ] [ Özgeçmişi ] [ Cennete Merhaba ] [ Balıkçının Bodrumu ] [ Ne Dediler ] [ Vasiyeti ] [ Bodruma Dönüş ] [ Eserleri ] [ Bir Zamanlar Bodrum ]
| |
|
- "Yalnız benim ve
öbür dostları için değil Halikarnas balıkçısı, bütün Türkiye için, Türkiye
dışında birçok insanlar, okurlar ve düşünenler için canlıdır. Gitgide daha da
canlanacaktır. Neden derseniz, o bir canlılık kaynağıdır. Hep değişen, düşünce
ve sanatın çeşitli alanlarında ufuklar ve çığırlar açan bir canlıdır o.
Canlılığının kaynağının kaynağı nedir diye sorarsanız, bu onun doğa ve insanla
yeni bir ilişki kurmayı başarmış olmasıdır.
-
- Azra Erhat
-
- Her yazar,
kendine özgü, bir görüntüler dünyasını anımsatır insana. Halikarnas’ın adının da
bende uyardığı çağrışım, çivit mavi bir deniz, çiğ aydınlık sokaklar, beyaz taş
evlerdir. Bir zaman dışılılık. İlk çağda günümüz, denilebirki,
özdeşleşmişlerdir. Halikarnas’la 2500 yılı aşan oldukça geniş sayılabilecek bir
alanda gidiş gelişler yapar, havasıdır bu onun, kuş gibi uçar orada,eğilir,
doğrulur,zikzaklar çizer. Kuşkusuz günümüzde yaşamaktayız, ama bir adım da attık
mı ilk uygarlıkların beşiğinde buluruz kendimizi. Ve içten, sesi sağduyudan
gelen bir anlatım biçimi içinde, doğasal bir karmaşada, doğanın şaşmaz düzeni
kapsar, kuşaklar tüm yapıtını.
-
- Melih Cevdet
Anday
-
-
- "Halikarnas
Balıkçısı bana ne zaman rehberlik yapabilecekse Türkiye’ye o zaman gelmek
isterim.
-
- Pompidou Fransa Devlet Başkanı
-
-
- "Ölülere can
vermekten daha zor ne var? diye sormuşlar Balıkçıya, ‘Canlılara can vermek demiş.
-
- Sabahattin
Eyüboğlu
-
-
- "Cevat Şakir
büyük bir sanatkar, deha ile cinnet arasında gidip gelen bir harika çocuk.
-
- Burhan Felek
-
-
- "Heredot en ünlü
Halikarnaslı. Ama bir büyük Halikarnaslı daha var. Gerçek bir Halikarnaslı.
Hemşehrimiz Halikarnas Balıkçısı.
-
- Haluk Elbe
-
-
- "Bir toplum bir
yazar yetiştirebilir ama birde insanın, yaşamının bütün hesabı önüne çıkarıldığı
zaman aldığı bir bütünlük var. Kişilik orada beliriyor. Öyle özgün bir kişiliği
var ki, o sevgili büyük insanın kendinden önce gelen bir kimseyi nasıl anı
satmıyorsa, nasıl eşsizse, kendinden sonra da yerinin doldurulacağına
inandırıverir, kendisini tanıyanları. Önce buradan duyuyor, yorumluyorum onun
kaybını. Sanki büyük bir heykel kaldırıldı büyük bir alandan.
-
- Necati Cumalı
-
-
- "Halikarnas Balıkçısı’na
gelinceye kadar bizim edebiyatımızda pek öyle yaşayan doğa yoktu. Balıkçı kişi
olarak gümbür gümbür bir insandı. O, doğanın bir parçası gibiydi...
- Bizim edebiyatımıza sağlıklı,
gördüğümüz, güzel olan doğayı getirdi. Yunmuş arınmış yıldızları, yıkıntıları,
ağaçları, yürüyen taşan gökyüzünü, akar suları, bir uçtan bir uca akan
karanlıkları, kuşları, balıkları, toptan denizi getirdi. Balıkçı bir yaşayan,
- doğaya tekmil coşkunluğuyla
karışmaya can atan kişiydi. İyi kendinden, yüreğinden veren, toprak gibi, çok
cömert bir torak gibi veren kişiydi.
- Balıkçıyı okurken insan doğayla
bütünleşmiş, doğanın güzelliğinde atan bir yürek bulur.
-
- Yaşar Kemal
-
-
- "Bilmeyene zor anlatılır Balıkçı
’yı dinlemenin ne demek olduğu. Derin mağaralara kapatılmış rüzgarların birden
boşanıvermesi gibi konuşur desem edebiyat sanırsınız. Ama gerçekten bir rüzgar
olur Balıkçı konuşurken. Yıllar yılı içinde birikmiş yıldızlı karanlıklar,
masalı ve gerçeğiyle Akdeniz, yaşanmış, tadılmış mavilikler, bir başka türlü
yeşil deniz dipleri, bütün bunlar içinde öpülesi, dövülesi, övülesi insanlar,
yaratan ve sömüren insanlar Balıkçı ’nen ciğerinden palas pandıras, üfürüle
tükürüle, çevrile savrula dökülür ortalığa.
- Dünyanın sisini pusunu ne
temizler?
- Poyraz bir, Balıkçı ‘nın
merhabası iki!
-
- Sabahattin Eyüboğlu"
-
|
| |
Home Up
|