|
Mausoleion
Mozole Müzesi
Antik cağlarda dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul
edilen Kral Mausolos’un mezarından günümüze fazla bir şey ulaşmamasına
rağmen Bodrumda görmeniz gereken yerlerden birisi. Yat limanındaki Tepecik
Cami'nden yukarı doğru çıkan bir yol sizi Mausoleion Müze'sine götürür.
Kral Mausolos’un ölümünden sonra karisi Artemisia tarafından yaptırılan
bu anıtsal mezar hakkında bilgileri Plinyus gibi antik çağ yazarlarından
alıyoruz. Yaklaşık 41mtre yüksekliğindeki anıt üç ana kısımdan
oluşmakta idi. En alta yükselen bir podyum, onun üzerinde 24 sütunlu ve bir
İyon tapınağını andıran bölüm, en üste ise 24 basamaklı bir piramit yer
almakta idi. Anıtsal mezarın en tepesinde ise bir atlı arabanın içerisinde
duran Kral Mausolos ve Artemisia’nin heykelleri bulunmakta idi. Mimar Pytheos
tarafından yapılan anıt dönemin ünlü heykeltıraşları tarafından
kabartmalarla süslendi. Yaklaşık 1500 yıl ayakta duran anıtın 1304
yılındaki büyük Anadolu depreminde zarar gördüğü bilinir. Bodrumu ele
geçiren Rodos Şövalyeleri kale inşası sırasında Mausoleion’dan taslar, sütunlar
alarak Kale inşasında kullandılar. Daha sonra balistik
silahların gelişmesi neticesinde tekrar kale duvarlarını yükseltmek ihtiyacını
duyan Rodos Şövalyeleri Mozoleye 1481 yılında tekrar gelerek mezar odasına
kadar inmişlerdir. Nakledilen olaylara göre Mausolos'un mezar odasını bulan Şövalyeler,
kaleye dönmek zorunda oldukları için işi yarım bırakmışlar ama ertesi gün
döndükleri zaman mezar odasının soyulduğunu görmüşlerdir.
1486 yılında İngiltere’nin İstanbul’daki elçisi Lord Stradford, dönemin Osmanlı padişahından izin isteyerek, Rodos şövalyelerinin
kale duvarlarını süslemek için kullandığı, 13 Mausoleion kabartmasını
İngiltere’ye götürmek ister ve bu isteğini gerçekleştirir. Yaklaşık 11 yıl sonra yine Lord Stradford'un girişimleri ile
İngiliz Sir Newton Bodrum'a gelmiş ve antik yazarların tasvir ve
anlatımlarını kullanarak Maosoleion'un yerinin bulmayı başarmıştır.
Mezar odasına inen merdivenleri, mezar odasına girişi bloke eden büyük taşı
bulan Newton, Kral Mausolos ve eşi Artemisia’ya ait heykeller, anıtın
kabartmaları ve mimari parçalarını bulmuştur. Bütün bu buluntuları dönemin padişahından izin alarak İngiltere götürmeyi başaran Newton'un
kazılarından sonra yine kaderine terk edilen anıt mezar, Bodrum Müzesinin kurulması
ile korumaya alinmiş ve 1966 yılında Danimarkalı Christian Jeppesen
başkanlığında arkeolojik kazıların başlatılması ile yeniden hayat
bulmuştur. Bilimsel kazılar sonucunda ortaya çıkan sonuçlar, müze binasındaki
planlar, çizimler bize
bu muhteşem anıtın antik cağlardaki güzelliğini bize anlatır. Anıtı süsleyen
kabartmalardan Türkiye'de kalmayı başarmış tek parça burada sergilenir.
|